Mavi Dünya’ya Yolculuk…

Antik Likya Dönemi'nde inşa edilen hamam kalıntılarının bulunduğu koy, Göcek koyları arasında günübirlik tekne turlarının ve mavi tur yatlarının en sık uğradığı yerdir. Koy içerisinde hamam kalıntıları dışında bir de Bizans Manastırı’na ait kalıntılar bulunmaktadır.

Göbün Koyu; Kapıdağı Yarımadası’nda dağların arasına saklanmış bir girdapı andırır. Tekne ve yatların uğrak yerlerinin başında gelir. Etrafı neredeyse tamamen dağlarla ve ağaçlarla çevrili olduğu için deniz; kristal gibidir. Denizin berrak turkuaz rengini; üzerine düşen, çam ağaçlarının yemyeşil yansımaları süslemektedir.

Göbün Koyu’nun hemen batısında, iki tepenin arasında kalmış küçük bir koydur. Arkasında küçük kumsalı bulunur ve buradan küçük bir patika yol Göbün koyuna bağlanır.Kanyon görünümü içinde, iki yüksek tepenin arasındaki bu koy melteme açıktır. Ancak günübirlik demirleme için uygundur. Burada en uygun derinlik 25-30 metrelerdedir.

Asıl adı Taşyaka olan bu koy, 1974’te ünlü ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun koyu ziyaret etmesi ve burada bir kaya parçası üzerine, ünlü eseri işlemesi ile bu adı almıştır. Bedri Rahmi, balık gibi görünen bu eserinde balık tasvirini aslında, 6 tane hayvanı gizleyecek şekilde yapmış ve bu özelliği ile Göcek’e eşsiz bir sanat eseri bırakmıştır. Göcek’e yakınlığı ve günlük 12 Adalar Turu ile kolaylıkla gelinebilmesi sebebiyle, Göcek’in en popüler ve sevilen duraklarından biridir.

Göcek koylarından bir diğeri ise Sarsala Koyudur. Sarsala Koyuna karadan ulaşılabilmektedir. Dalaman merkezini geçtikten sonra, Dalaman Havalimanına doğru ilerlerken, Kapıkargın Köyü tabelasından içeri saparak, yaklaşık 12 kilometre gitmek gerekiyor. 20 ile 25 dakika arasında süren yol, etkileyici manzaralarla dolu. Sarsala Koyunun hemen yanında bir de Küçük Sarsala Koyu bulunmaktadır. Küçük Sarsala’ya ise ancak tekneyle ulaşmak mümkün. Bu koyun bir kumsalı bulunmuyor. Denize girebileceğiniz bir iskele mevcut, geç saatlere kadar açık ve yemekleri iyi olan bir restoran mevcut.

Fethiye körfezindeki Yassıca adaları büyük, küçük birkaç adadan oluşmaktadır. Zaman geçirmek ve demirlemek için en uygun yerlerden biridir. Adalar su sporları meraklıları için idealdir. Ada çam ve zeytin ağaçları ile kaplıdır. Adalardan birinde küçük bir gölet vardır. Ada yürüyüş yapmak için çok uygundur. Yerli halkın çeşitli atıştırmalıkları satmak için açtıkları tezgahlar bulunmaktadır. Adalar arasında çeşitli yerlerde ani sığlıklar bulunduğundan dolayı bu bölgede yelkenli tekne ile dolaşırken dikkatli olunmalıdır.

Küçük Yılanlı Adası’nın batısında yer alan ve anakaraya doğru fiyort gibi giren bu koy, Göcek’in en popüler durak noktalarından biridir. Koyun nihayetinde bir azmağın denize dökülmesi nedeniyle; denizi çok cezbedici olmasa da içeriye doğru birçok burnun oluşturduğu girintiler, zeminin ve derinliğin uygun olması nedeniyle mavi yolculuk teknelerinin sıklıkla tercih ettiği, nadir olarak alargada kalınabilecek koylardan biridir. Koyun sonunda bir restoran yatçılara hizmet vermektedir. Su ve elektriğin alınabildiği restorana aynı zamanda kara yolu ulaşımı da mümkündür.

Göcek’te özellikle günlük tur teknelerinin uğrak noktalarından biridir. Bizim de Mavi Yolculuklarımız sırasında öğlen yemeği ve yüzme molası için durduğumuz bu koy Domuz Adası’nın kuzeyinde yer almaktadır. Özellikle suyunun berraklığı ve koyun hemen ortasında büyük Fethiye depreminde yıkılan Deniz Fenerine ait kalıntılar ile ön plana çıkmaktadır. Eski deniz fenerine ait bu batığı şnorkel ile gezmek ve bu kristal berraklığındaki denizde yüzmek ‘en’lerimiz arasında yer almaktadır. Domuz adası her ne kadar Domuz Adası adını alsa da eşekleri ile meşhurdur ve adada yaşayan bu eşekler gelen yatçıların verdiği ekmek ve kavun/karpuz kabuklarını büyük bir iştahla yemektedir.

Simavi ailesine ait olan Domuz adası Göcek koyları ve adaları arasında Kapıdağ yarımadasına en yakın olan adadır. Ada ismini bu kısa mesafeden yüzerek adaya gelen domuzlardan almaktadır. Bu adada bulunan Panço koyu demirleme için tercih edilen yerlerden biridir. Denizinin berraklığı ve doğası ile ön plana çıkmaktadır.

Binlik Koyu diğer adı ile Amigo Koyu olarak bilinen bu koy denize dik inen yamaçları ve eşsiz doğası ile emniyetli demir atma noktalarından biridir. Özellikle restoranın önü ve batı yakası demirleme için daha uygun olup denizi de daha cezbedicidir. Koyun içinde oldukça salaş bir restoran hizmet vermektedir. Göcek koylarında hemen hemen her Yat Mola noktasındaki su ve elektirik temini problemi maalesef burada da geçerlidir. Güzel bir yürüyüş yolu ile kuzey yamacından Hamam Koyu’na ulaşmak mümkündür.

Kapı Koyu çam ağaçları ile çevirili ve korunaklı bir koydur. Göcek körfezine rüzgar bu koydan giriş yaptığı için rüzgarın giriş kapısı anlamında Kapı Koyu adını almıştır. Sürekli esen rüzgarı nedeniyle sıcak yaz günlerinde tercih edilen noktalardan biridir. Meltemin sert ve canlı estiği günlerde koy içinde sağanaklar ve anaforlar nedeniyle zaman zaman uykunuz kaçabilir ve manevralarda zorlanabilirsiniz. Koya girişte sancak tarafta ünlü Yat Mola noktalarından biri olan Adaia restoran bulunmaktadır. Bu restoran verdiği hizmet ve tesis kalitesi ile ön plana çıkmaktadır. Önünde ahşap iskelesi bulunmaktadır ve yaklaşık 25 tekne aborda olabilmektedir. Likya dönemine ait olduğu tahmin edilen ve şehri koruyan sur koyun ortalarından tepelere kadar uzanmaktadır.